23 Temmuz 2009 Perşembe

blog saat dilimi

neden şaşırıyorsun ??? dur şaşırma hemen: benim bloğumda, bu blogta, FAKAOFO diye bir yerin saat dilimi geçerli. oraya göre işliyoruzzz. şimdi oradaki herkes uyuyor. sizi sessizleştirmenin başka yolu yoktu insanlar. uyandırmayın sakın fakaofo luları.şişşttt....

şarkı programı

şarkı başladı...ilk dakikasında yazdıklarım:
pamuk şeker, araba, yol, hız, açık cam, dışarı sarkmış kol, sigara içen biri, savrulan saçlar, savrulan dudağın kenarına takılan saç,rüzgarın wuuu sesi...
ikinci dakika:
elimi tutup uçurumdan atlayan çocuk, arkamızdan bakan seyyar elmacı, mandolin, gazoz, sıcaktan sıkılmış köpek, köpek tekliyor
üçüncü dakika:
arabaya binmişiz bir şekilde, çocuğun saçı ıslak, mandolinci arka koltuğa binmiş ne güzel de çalıyor, arabanın yerine düşmüş sümkürülmüş mendil, gazoz kapağı cepte, tabela, harfleri düşmüş, palermo'yu haber veriyor ama lermo-sunu okuyoruz, "peh" ler, yadırgamayan mandolinci...
şarkı bitimi:
şarkının birinci dakikasına tekrar başlama..

22 Temmuz 2009 Çarşamba

hece

ben ö-lü-yo-rum a-cı-dan.

21 Temmuz 2009 Salı

ağır metal karanlık

metal tadı vardı, metal kokusu vardı. içindeki demiri eritmiştim sanırım, gittikçe yumuşuyordu. ağır metallerini benim içiM eritmişti, aroması ortaya çıkmıştı. geriye ne kalacağını merak ederken ben, o eriyip gidenlerle huzura eriyordu. o daha da huzur bulmak için devam ediyordu ,ben de metaller tamamen akıp gittiğinde geriye ne kalacağını görmek için. tüm zehirli salgıları salgılanıp giderse belki bir bedenin geriye sadece ruh kalır. o hep inanmak istediğimiz titreşimli beyaz saf ruh. işte o ruhu görebilmek için inatla uğraştım ben o karanlıkta o gün o odada. hava normalden soğuktu ama üşütmüyordu. ama uğraşmadan hareketsiz durduğunda az biraz ürpertiyordu. üşütme potansiyeli olan sana göre tavır takınan havalar. o gece havanın beni üşütmeye hakkı vardı. bunu yapmadı. ama şimdi anlıyorum ki daha kötüsünü yaptı; farkettirmeden üşüttü, bir gün sonra üşüttüğümü anladım vücudumdaki kırgınlıktan, anlamamışım başta. hakkıdır. çok haklısın hava. çok haklısın gece. çok haklısınız.
metallerin gerisinde ne mi buldum? metal kokusu sinmiş bir "ben"...

19 Temmuz 2009 Pazar

eğer 2...

Müziği sevmediysen, koltuk rahat değilse, gördüğün adam bıraktığın adam değilse ama çok fazla çekiyorsa buna rağmen, edepsizsen, içtiğin şey vaadedilen içecek değilse, rüzgar esmiyorsa ve terliyorsan, uykun geliyorsa, merak ettiklerini öğrenemiyorsan, olması gereken şekilde etkilenmiyorsan, olmaması gereken şekilde etkileniyorsan, dokunmak istiyorsan ve kazara dokunuyorsan, özlemediğini sanıyor ama özlediğini farkediyorsan, bir çift çakırkeyf güzel göze bakıyorsan, bu gözler yanlış adamdaysa, sen de güzelsen, garson konuşmayı çokça bölüyorsa, sıksık içten içe sövüyorsan hem garsona hem adama, onu özlediğini hala hala kabul etmiyorsa, özlemediysen mi yoksa?, yoldan sıksık kornalı arabalar geçiyorsa, yan masadan elle tutulur sohbetler duyamıyorsan, oturduğun mekanın ismini bilmiyorsan, taksiyle alelacele gelmişsen, saçların fazla dalgalıysa, çok konuşuyorsan, konuştukça çelişiyorsan... buluşma sakın eski sevgilinle!

17 Temmuz 2009 Cuma

eğer...

karıncalanmanın vücuduna hangi meyveyle gireceğine, bu karıncalanmayı vücudunun hangi bölgesinde hissedeceğine, hissettiğinde bulunduğun topluluktaki hangi surata gülümseyeceğine, gülümsediğinde nasıl karşılık göreceğine, gördüğün karşılıktan dolayı hangi duyguları hissedeceğine, hissettiğin duygulardan hangi yeni duygularla sıyrılacağına, meyveli karıncalarla dolu cüssenle hangi yoldan eve döneceğine, eve döndüğünde yaşadığın o günü hangi meyve tadında bitireceğine karar veremiyorsan eğer, içme o meyveli votkayı!